Temsili demokrasilerde meşruiyet, politika yapıcıların vatandaşların taleplerine ne derecede cevap verildiği konusunda halkta oluşan güvenle doğrudan ilintilidir. Böyle bir güvenin oluşturulması ve sürdürülmesi ise modern devlet...
moreTemsili demokrasilerde meşruiyet, politika yapıcıların vatandaşların taleplerine ne derecede cevap verildiği konusunda halkta oluşan güvenle doğrudan ilintilidir. Böyle bir güvenin oluşturulması ve sürdürülmesi ise modern devlet yapılarında doğru enformasyon kanallarının yaratılması, yönetimde saydamlığın oluşturulması, hesap verilebilirlik ve katılımcılık yönündeki çabalarla şekillenmektedir. Günümüzde, bilgi edinmede saydamlık, konu özelindeki en önemli birkaç olgudan biri olarak addedilebilir. Saydamlık; hükümetin karar ve uygulamalarının analizi açısından vatandaşların konularla ilgili veri ve dosyalara ulaşabilmesi durumu olarak tanımlanmaktadır. Bu kavramın uygulamada da varlığı halinde, halkın yozlaşma ve hukuksuzlukları önleyerek yönetimlerini hesap verilebilir tutacağı değerlendirilmektedir. Saydamlık ve hesap verilebilirlik sayesinde toplum görevlendirmiş olduğu vekillerinin, kendisi için ne düzey ve kalitede mal ve hizmet ürettiğini denetlemiş olacaktır. Yine bu yolla, demokratik katılım mekanizmalarını da devreye sokarak sadece seçim dönemlerinde değil, asil-vekil ilişkisini süreç içerisinde de şekillendirme şansına sahip olacaktır. Bu anlamda bilgi edinimi katılımcılık açısından belki de en önemli unsur olarak ele alınmaktadır. Konuya vatandaşlar açısından yaklaşıldığında, bugünün demokratik olarak adlandırılan ülkeleri de dâhil olmak üzere hemen her ülkede, saydamlık konusundaki vatandaş memnuniyet seviyelerinin düşük düzeylerde olduğu söylenebilir. Başta IMF, OECD ve Dünya Bankası gibi genel kabul gören kurumların raporları olmak üzere, çeşitli uluslararası kurum ve kuruluşların karşılaştırma ve göstergeleri bu konuda yol gösterici olsa da henüz kesin çıkarsamalar yapmak için erken bir zaman diliminde bulunulmaktadır. Sosyal medyayı da kapsayacak şekilde, ‘açık devlet’ ve ‘internet kullanımı’ konusunda çalışmalar yapan çeşitli düşünce (think tank) kuruluşlarının (Örneğin; International Country Risk Guide (ICRG), Open Government Partnership (OGP), Pew Research Center, World Justice Project (WJP) vb. organizasyonların) sayısı ve veri setleri arttıkça, bunların topluca değerlendirilmesi üzerinden bazı anlamlandırmalar yapılabilecektir. Böylece, yalnızca maliye değil kamunun her alanında hesap verilebilirlik, şeffaf devlet, katılımcılık, bilgi edinme ve toplumsal uyum gibi konular üzerine görece anlamlı sonuçlara ulaşılabilecektir. Bu çalışma, ana yönleri itibariyle açıklanma gayretinde bulunulan (Uluslararası düzeyde başta OECD, Türkiye özelinde ise 5018 Sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu olmak üzere çeşitli yasalarla çerçevesi çizilmeye gayret edilen) mali disiplin, mali saydamlık, hesap verilebilirlik, bütçe hakkından doğan katılımcılık gibi olguları sosyal medya perspektifinden irdeleyecektir. Kuramsal yaklaşımlar ile temel çerçevenin çizilmesini takiben internet, dijital dünya ve sosyal medyanın bu alan üzerinde hâlihazırdaki ve olası etkileri eldeki veriler doğrultusunda analiz edilecek ve genel bir değerlendirme yapılacaktır.